Kısa bir öykü yazmak zor olabilir: Birkaç sayfalık alanda karakterler geliştirmeniz, gerilimi doruğa ulaştırmanız ve ana çatışmayı çözmeniz gereklidir. Kimilerine göre öykü yazmak roman yazmaktan çok daha zordur. Aynı olayı çok daha az kelime ve sayfa ile anlatmak, betimlemeleri ve karakter tahlillerini azaltmak okuyucu açısından büyük bir risk taşır. Okuyucu eksiklikler hissedebilir. Bu yüzden öykü yazmanın belli başlı teknikleri vardır ve bazı adımları izlemek lazımdır.
1. Kısa bir hikaye fikri belirleyin
Başınızı eğip hikayenizi yazabilmeniz için önce uygulayabileceğiniz bir fikre ihtiyacınız var. Bazı yazarlar görünüşte ilginç fikirleri yoktan var edebilirler.
Kısa öyküler, doğası gereği, bir romandan daha dar kapsamlı olma eğilimindedir. Kısa öykü yazarları genellikle tek bir karaktere, ortama veya olaya odaklanmayı verimli bulur. Hayatın içinden şeyler, çevrede görülen ya da duyulan olaylar, izlediğiniz bir reklam filmi bile size ilham olabilir. Bu yüzden gözlem yeteneğinizin iyi olması gerekir. Konu belirlemek sadece bir başlangıçtır.
2. Karakterin amacı ve kişiliğini çok iyi tanımlayın
Kısa öykülerde gerçekten ihtiyacınız olan tek şey, iyi gelişmiş bir ana karakter ve en fazla bir veya iki büyük olay. Olayların tepe noktaya ulaştığı anlarda romanlardaki gibi ayrıntılı tasvirler kullanılabilir. Bu yüzden karakter sahip olunan bu kısa zaman ve olay örgüsü içerisinde en iyi şekilde tanımlanmalıdır. Olayların zihinde bir sıralaması yapılmalı ve karakter en doğru şekilde bunlara dahil edilmelidir.
3. Okuyucuları güçlü bir başlangıçla öyküye bağlayın
Öyküye büyük ve abartılı bir giriş yapmak okuyucuyu daha çok bağlayacaktır. Aksiyon, hikaye boyunca sürdürebileceğiniz gerilimi anında oluşturmanın harika bir yoludur. Bu, bir araba kazası gibi çok dramatik bir şey olmak zorunda değil (olabilir de), bir otobüsü birkaç saniye ile kaçırmak kadar küçük ve basit olabilir. Okuyucu bu eylemin bir şekilde olağandışı olduğunu anladığı sürece, ortaya çıkacak duygusal kargaşa için kendisini hazırlayabilir. Bazı yazarlar hikayenin en başına bir diyalog koymayı tercih eder. Okuyucu işlerin nasıl o noktaya gelip böyle bir konuşmanın ortaya çıktığını merak eder. Bazıları ise etkileyici bir tasvirle başlar. Siz de dilediğiniz tekniği kullanabilirsiniz.
4. Akılda kalacak bir son hazırlayın
Bir okuyucuyu, zayıf bir sonla güzelce yazılmış bir anlatıdan daha fazla hayal kırıklığına uğratan başka bir şey yoktur. Hikâyenizin sonuna geldiğinizde, hızlıca bir hikayeyi bitirmek kolaya kaçmak olur. Bir hikayeyi bitirmenin sayısız yolu vardır, ancak en ilgi çekici sonlar karakter odaklı sonlardır. İnsanlar mutlu sonları sevseler de öykünün amacı okuru mutlu etmek değildir. Onları şoke edebilir ya da üzebilirsiniz. Okuyucular kendilerine bir şeyler hissettirebilen eserleri sever ve her his olumlu olmak zorunda değildir.
5. Kısa hikayenizin konusunu ve yapısını hassaslaştırın
Öyküdeki her satırın ve paragrafın yalnızca hikayeyi ilerletmekle kalmayıp, aynı zamanda ifade etmeye çalıştığınız ruh haline, temel duyguya veya bakış açısına da katkıda bulunduğundan emin olun. Hikayenizi bizzat bolca okuyun ve editlenmesi gereken yerleri düzenleyin. Kısa hikaye yazdığınız için kusursuza en yakın formunu okuyuculara sunmanız gerekir ve düzenleme işlemi yazma sürecinden bile uzun sürebilir. Bundan asla çekinmeyin. Bu konuda farklı fikirler ve profesyonel yardım da almanız mümkün. Tüm bunları yaptığınızda yazılarınızın öncekilere göre nasıl farklı ve daha iyi olduğunu göreceksiniz.
Yorum Yok