Hafta sonu, İstanbul’un keşmekeşliğinden sıkılıp sakince Baş dinleyeceğiniz bir yere gitme fikri eksiksiz olabilir. örneğin bir hafta sonu kahvaltısı için Sapanca’ya kaçamak yapabilirsiniz. Göl kenarına kurulan masalarda kahvaltı yapmak yahut gölün içine kurulan masalarda kahvaltı yapmak kusursuz olabilir. Ayakkabınızı çıkartıp gölün içine ayaklarınızı bıraktıysanız değmeyin keyfinize…
Sapanca Gölü
Marmara Bölgesi’nin çarpıcı hoşluklarından biri. Uzunluğu 16 kilometredir. Yemyeşil bir tabiat mükemmeli olan bu göl kaynağını dağlardan gelen kar suyundan almaktadır. Gölde alabalık çeşitleri ağırdır. Kıyısında piknik yapmak, hamakta uyumak, kitap okumak ve kuş seslerini dinlemek istiyorsanız Sapanca Gölü bütün bu hoşlukları önünüze sermeye hazır.
Maşukiye
Sakarya Sapanca’nın en göz Müşteri beldelerinden biri olan Maşukiye’nin ismi ‘aşık’ manasına gelen maşuktan gelir. Ağaçların göğe kadar uzandığı, rengarenk kır çiçeklerin çayırı çimeni kapladığı, tertemiz havanın bütün hücrelerinizi ele aldığı bir yerdir burası. Buraya geldiyseniz kesinlikle ancak kesinlikle ‘Kirazlı Yayla’ya çıkmalısınız. Yalnızca görünüm izlemek için bile gelinebilir buraya zira bütün Sapanca’yı kuş bakışı izleyen bir görünümü vardır. Tabiatın en hoş renklerine konut sahipliği yapan Maşukiye’de bütün sokak isimleri çiçek isimlerinden oluşmaktadır. Birçok caddeye papatya, oya ağacı sokak, küpe çiçeği, menekşe caddesi üzere şirin isimler verilmiştir.
İstanbuldere
Ağaçlar içinde yemyeşil bir yer. Dere kenarında, kuş seslerinin ruhunuzu yıkadığı, pak havanın bütün hücrelerinizi ele geçirdiği olağanüstü bir köşe burası. Sapanca’ya 10 kilometre uzaklıkta.
Sapanca yaylaları
Sapanca’nın hoşlukları saymakla bitmez ancak Özellikle oksijen deposu yaylalarını kesinlikle görmek için Vakit yaratın. Karagöl Keremali, Çiçekli, Dikmen, Çiğdem ve Sultanpınar yaylaları en dikkat çekenler ortasında gelir.
Yorum Yok